Ölüm karşısında insan çaresizdir. Bunun tek sebebi vardır
aslında bu deneyimi bir gün kendisinin de yaşayacağı bilincidir. ‘Tesellinin
ortaya çıkması için ‘ihtimal’ mutlak surette gereklidir. Yani daha doğru bir
ifadeyle ihtimal dahilinde ise teselli işe yarayabilir. Ancak ölüm mutlak
sondur ve hiçbir teselli kabul etmez. Birisi bir yakınını kaybettiğinde,
insanın ne yapacağını ne diyeceğini bilememesi kaçınılmazdır. Böyle durumlar
için insanın elindeki tek seçenek susmaktır. Ölüm kelimelerle anlatılamayacak
kadar zor bir o kadar da karmaşık bir olaydır. Kelimeler, yaşayanlar içindir.
Hiçbir dil, ölümü açıklayamaz. Bu ne dilin ne de ölümün sorunudur. Bilinçli
olmanın belki de en acınası tarafı budur. İnsan ölümü bilir ancak onu açıklayamaz.
Tam da bu yüzden varoluşumuz da bir boşluk oluşur. İyi ki var oldum diyemeyiz
çünkü biliriz ki mutlaka yok olacağız. Varoluş sıkıntısı, var olduğumuz için
değil yok olacağımızı bildiğimizden oluşan bir sıkıntıdır. Ve korkarım ki
dostlarım, bu sıkıntının bir çözümü yoktur. Bugünden sonra herkes şöyle demelidir. Varoluş
değil “yokoluş sıkıntısı.”
Bazı kitapları okursunuz bazı kitapları yaşarsınız. Bazı kitaplarda ise ararsınız. Ben hep yazarıyla birlikte aradığım kitapları okumak istemişimdir. Güneşli bir İzmir sonbaharında, birkaç işimi halletmek için dışarı çıkmıştım. Bir de kitap alıp sakin bir kafede, kahve içerken okumayı düşündüm. Ancak ne alacağımı bilmiyorum. Dedim ya, aramayı seviyorum. İş Bankası Kültür Yayınları’nın Karşıyaka şubesine götürdü adımlarım beni. Ne alacağımı bilmiyorum, bakıyorum etrafa. Bir süre dolandıktan sonra sanırım kahve içtiğim sürede bitirebileceğim bir kitap istediğimden, ince kitaplara bakıyorum. Cahil Filozof'la tanışmam bu şekilde oldu. Kapağı açtım. İlk cümleyi okudum. “Sen kimsin?” Hemen aldım. Cahil filozof, “İlk Şüphe” ile başlar, “Aklın Başlangıcı”yla biter. Voltaire’in ömrünün son yılları diyebileceğimiz, yetmişiki yaşında yazdığı bu kısacık kitabı bitirdiğinizde aslında bir arayış değil, bir fark ediş olduğunu anlıyorsunuz. Voltaire’in zihin otobiyografisi gibi de yorumlanabilece...
Yorumlar
Yorum Gönder